Düşük Doz Ketamin Daha Güvenli Opioid Tedavi Yolunun Kilidini Açabilir

Paracelsus

Addictionist
Joined
Nov 23, 2021
Messages
221
Reaction score
228
Points
43
XejhGEMUKa


Addiction Science & Clinical Practice dergisinde yayınlanan yeni bir pilot çalışma, buprenorfine geçiş yapan hastalara yardımcı olmak için alt disosiyatif dozlarda ketamin kullanımına ilişkin umut verici sonuçlar sunmaktadır. Lucinda A. Grande ve meslektaşları tarafından yürütülen araştırma, ketaminin opioid kullanım bozukluğu (OUD) olan bireyleri, özellikle fentanil veya metadona bağımlı olduklarında, buprenorfine başlamaktan sıklıkla caydıran yoksunluk semptomlarını azaltma potansiyelini vurgulamaktadır. Çalışmanın bulguları, OUD tedavisindeki en önemli zorluklardan biri olan buprenorfinle tetiklenen opioid yoksunluğunun yönetimine yenilikçi bir yaklaşım sunmaktadır.

Buprenorfin uzun zamandır OUD hastaları için hayat kurtarıcı bir ilaç olarak kabul edilmekte ve aşırı doz ölümlerini %50'nin üzerinde azaltmaktadır. Ancak, buprenorfinden faydalanabilecek birçok kişi yoksunluk semptomlarından korktuğu için tedaviye başlamakta isteksiz davranmaktadır. Bunlar ya kendiliğinden ya da daha şiddetli olarak, buprenorfin beynin opioid reseptörlerinden fentanil gibi güçlü opioidlerin yerini aldığında ortaya çıkabilir. Bazen bir haftaya kadar süren yoksunluk semptomları korkusu ve deneyimi, özellikle yüksek potensli sentetik opioid bağımlılığı olan bireylerde yoğundur.

Pilot vaka serisi 14 ay boyunca yürütülmüş olup, öncelikle yasadışı fentanil veya metadon kullanımından buprenorfine geçmeye çalışan 37 hastayı içermektedir. Hastalara düşük dozlarda (16 mg) dilaltı ketamin verilmiştir; bu doz, dissosiyatif veya anestezik etkilere neden olma eşiğinin oldukça altındadır. Çalışma sonuçları, ketamin deneyen hastaların %67 'sinin buprenorfin başlangıcını başarıyla tamamladığını ve başlangıcı tamamlayanların %92 'sinin 30 gün sonra tedavide kaldığını göstermiştir.

Öncelikle anestezik olarak bilinen ve tedaviye dirençli depresyon ve ağrı için giderek daha fazla etiket dışı kullanılan ketamin, NMDA tipi glutamat reseptörleri üzerindeki etkisi yoluyla opioid toleransını azaltma ve yoksunluk semptomlarını hafifletme yeteneğini göstermiştir. Bu çalışmada, ketamin uygulaması hastaların dissosiyatif bir duruma girmeden opioid yoksunluğunu yönetmelerine yardımcı olmuş ve bu da onu ayakta tedavi için uygun hale getirmiştir.

Çalışma aynı zamanda bu yeni yaklaşımın pratik yönlerine de bir bakış sunuyor. Hastalara, yerel eczaneler tarafından hazırlanan troş ya da dilaltı şurubu olmak üzere sekiz doza kadar ketamin reçete edildi. Hastalar ketamini ya profilaktik olarak ya da buprenorfin başlanması sırasında ortaya çıkan yoksunluk semptomlarını gidermek için kullandılar. Araştırmacılar zaman içinde tedavi protokolünü geliştirmiş ve nihayetinde son hasta grubu için yoksunluğu en aza indiren dört günlük bir plan geliştirmiştir.

Bu çalışmadaki en önemli yeniliklerden biri, buprenorfin başlangıcını geciktirmek ve erken yoksunluk semptomlarını yönetmek için ketamin kullanmaktı. Hastalara ketamin kullanırken 48-72 saat boyunca fentanilden uzak durmalarını tavsiye eden araştırmacılar, hastaların buprenorfine minimum rahatsızlıkla başlayabildiğini gözlemlemiştir. Bir benzodiazepin olan klonazepam da buprenorfin başlanması sırasında yaygın bir sorun olan panik atakları önlemek için protokole dahil edilmiştir.

Bu çalışmanın sonuçları, özellikle fentanil gibi güçlü sentetik opioidlere bağımlı popülasyonlar için umut vericidir. Buprenorfin başlangıcının bu hastalar için oldukça zor olduğu göz önüne alındığında, ketamin destekli başlangıç, tedavi alımını artırmak için çok önemli bir araç sağlayabilir. Araştırmacılar, ketamin yoksunluk semptomlarının şiddetini azaltabilse de, bu bulguları doğrulamak ve protokolü optimize etmek için daha büyük ölçekli çalışmaların gerekli olduğu konusunda uyarıyor.

Bilişsel etkiler ve kötüye kullanım da dahil olmak üzere ketamin ile ilişkili potansiyel riskler de çalışmada ele alınmıştır. Sadece iki hasta hafif bilişsel etkiler bildirmiştir ve hastalar tamamlanmamış tedavi girişimlerinden sonra fentanil kullanmaya geri döndüklerinde bile ketamin kullanımıyla bağlantılı aşırı doz veya solunum depresyonu vakası görülmemiştir.

Yazarlar, sub-dissosiyatif ketamin dozlarının ayakta tedavi ortamlarında buprenorfinin başlatılması için daha güvenli, daha erişilebilir bir yöntem sunabileceği ve aşırı doz riskini önemli ölçüde azaltabilecek bir tedavinin önündeki engelleri azaltabileceği sonucuna varmıştır. Araştırmacılar, bu yaklaşımın rafine edilmesi ve çeşitli klinik ortamlarda uygulanabilirliğinin keşfedilmesi için daha fazla araştırma yapılması çağrısında bulunuyor.

Çalışmanın tamamına derginin web sitesinden erişilebilir: Ketamin destekli buprenorfin başlangıcı: pilot vaka serisi (clearnet).

Bu tür yayınlarla ilgileniyorsanız, lütfen tepki verin ve yorum bırakın. Bu benim devam etmem için bir işaret olacaktır.
 
Top